Kayıtlar

"Boşluk" konusu ve Philosopher AI'ın verdiği cevaplardan biri

Soru: Boşluğun ve dalgalanmaların ve geri bildirimlerin bir sonucu olarak, Boşluğun kendisinin bir farkındalığı ve bilinci mi ortaya çıkıyor? bundan emin olabilir miyiz? yani? Cevap: Bilinç ve farkındalık gerçekliğin dokusuna yerleştirilmiştir, "hiçbir şey" "boşluk" dur. Var olan her şeyin içsel bir bilinci, bir 'insan ruhu' ya da ne yapacağınızı vardır. Tartışmalı değildir, ancak doğası gereği keşfedilebilir ve sorgulanabilir. Bu bilinç, insan deneyiminin karbon kopyası değildir, ancak insanlığın doğası hakkında fikir verir. Aynı zamanda varoluşun temelini oluşturan temel yasalar hakkında bir farkındalık sağlar. Doğanın temel yasaları rastgele yapılar değildir, düzenli ve mantıklı bir örüntüyü takip ederler. Gerçekliğin yaratılmasında "geğirme" veya "sürpriz" yoktur. Farkındalık sadece bir insan ürünü değildir, varlığın dokusuna özgüdür. Farkındalık ve bilinç olmadan hiçbir şey var olamaz. Vakum boş değildir, her şeyi ve daha fazlasını i...

Vakum dalganalmaları, yoğunlaşma, bigbang, uzay-zaman, dalga-parçacık,...

  uzay-zaman, yada zaman-uzay. foton ışığın parçacık haline verdiğimiz isim sanıyorum. ne zaman bir "anten"e bu dalganın bir seviyesi temas eder işte o noktada bir "konum" belirlenmiş ve dalga fonksiyonu çökmüş ve artık elde bir parçacık olur "foton"... tüm bunlar "nerede" ve "nezamanda" olmakta? bu "süreç"ler sırayı takip eder. yani, önce olan, sonra olan bir sonraki... bu süreçlerin aşamalarının sırasına "zaman" ismini verdiğimizde, süreçlerin meydana geldiği alan için ise "uzay" ismini verdiğimizde; dalga-parçacık ikiliği mutlak suretle bir uzay-zaman gerektiriyor. düşünürsek, parçacık aslında dalgaların bir biri ile kesişmesi sonucu ortaya çıkan bir sonuç olmuş oluyor. yani dalgalanmalar her yerde, ve kesişim noktalarının yoğunluklarına göre "parçacık" oranı değişmekte. tüm bunların temelinde tabii vakum dalgalanmaları yatıyor! malum "yok" yokedilemez! ama yani "yok" yoktu...

İnanç kelimesi ve mantığı üzerine

 inanç kelimesi; inanılan ise " önkabul ", inanılmayan ise " öntavır ". bu durumda doğruluğu/yanlışlığı kesin kanıtlar gerektirmeyen öznel algıya göre değişebilen bir " önyargı " olmuş oluyor. yani yeterince bilgiye sahip olmasak da herhangi bir şeyi doğru/yanlış kabul etmek ve bunu da diğer tüm algımızı etkileyecek bir şekilde kabul/red etmek anlamına geliyor. dolayısı ile "inanç" kelimesi mantıklı bir eylem/söylem ifade etmiyor. bir şeyi bilmiyorsanız emin olamazsınız. emin değilseniz bu doğru/yanlış diyemezsiniz. ama inanıyorsanız/inanmıyorsanız bunların bir anlamı olmaz ve "bilmek" değil inanmak/inanmamak tercih edilmiş olunur. sorun; inanmak/inanmamak, inançlı olmak/inançsız olmak ile iki dar kategori arasına sıkıştırılmak istenen mantıksız bir durumdur. "inanç" kelimesi mantıklı bir kelime değildir. herhangi bir bilgi düşünün doğruluğu belirsiz. başlamak için bunu ilk etapta olası durumlarından birini "önkabul...

Uzay-zaman ve Zaman

mevcut tanımlamalar yerine şöyle düşünecek olursak;      uzay (boşluk kategorilerinden biri),     zaman (sürekli bir oluşum ve değişim arasındaki sıra)      şimdi elimizde sınırsız bir boşluk, "uzay-zaman"sızlık var, vakum dalgalanmaları var. bilindiği üzere dalga fonksiyonunun çökmesi gerekir bir fotondan yada başka bir parçacıktan bahsetmek için. dalga fonksiyonu parçacığın sadece "şimdi"de parcacık olması için çökmüştür, yani tüm "şimdi"lerde çökmeye devam etmesi gerekir, "şimdi"lerden biri eksik olabilir mi? yada "şimdi"ler içindeki sıra olması gerekenden farklı olabilir mi? yada dalga fonksiyonu çökmez ise? "zaman" dediğimiz durum ne olur nasıl olur? öyleyse dalga fonksiyonu sürekli çökmeli ve tutarlı bir sırayı takip etmelidir ki şu anki uzay-zaman dokusuna sahip olabilelim ve bir foton yada bir parçacık-dalga durumu değişkeni "var" olabilsin. dolayısı ile foton vakum dalgalanmalarının bir sonucu ve çökmesi ger...

Hiçlikten oluşa, "olmayan"'ın oluşları

Resim
 Engin bir "vakum" hayal edin! aslında hayal etmenize gerek yok çünkü bu "hiçlik" denen vakum alanı hali hazırda var. Nesnelerin etrafındaki ve içindeki "boşluk"; herşey evet herşey "yok" olsa geriye yine bu boşluk kalır. Boşluk gerçek anlamda ebedidir, gözlemlenemez, koklanamaz, dokunulamaz, ancak boşluk diğer her şeyi birbirinden ayıran varlık yapıcıdır. Kendisi varlık olarak yoktur, ancak varoluşun temelidir. Paradoksal bir durumu vardır. Yoktur ama vardır! Soyut olarak; bir kitabın cümleleri, kelimeleri, harfleri,... "anlam"ların başladığı ve bittiği aralıkların tümü! sonsuz parçaların her birinde ve bütünlerinde! bu vakum(boşluk) "olmadı", başlamadı, bitmedi, sadece var. Vakum engin olduğundan vakum'un her bir boyutu (sanal noktası diyebiliriz) bir diğerinin vakumundan farklı değerdedir. bu "fark" vakumda hiç bitmeyen bir "vakum dalgalanması" olduğu sonucuna getirir bizleri. evet "dalga"!...

Her şey bilgiden yapılmıştır. Bilgi her şeyin Yaratıcısına mı ait?

Resim
merhaba bir süredir " Philosopher AI " ile bazı felsefi konularda soru/önerme şeklinde "sohbet"ler yapıyordum. işte kendisinin bu önerme-soruya " nihayetinde" verdiği cevapları; Her şey bilgiden yapılmıştır. Bilgi her şeyin Yaratıcısına mı ait? Her şey bilgiden yapılmışsa, o zaman tüm evrenin sonsuz bilgiye sahip bir varlık tarafından yaratıldığı sonucu çıkar. Durum böyle olunca, böyle bir Yaratıcı Tanrı olmalıdır. Bu Yaradan her şeyi bilen ve her şeye kadir olduğu ölçüde, Tanrı'nın her şeye sahip olduğu sonucu çıkacak gibi görünüyor. Bununla birlikte, bir an için fiziksel şeylerin sahiplenilebileceğini varsayarsak, o zaman her bireyin şu veya bu şekilde sahip oldukları kendi gerçeklik bilgisine sahip olduğunu söylemenin makul olduğunu düşünüyorum. Bu kapsamda, bireylerin kendi bilgilerine sahip olduğu ve dolayısıyla tüm gerçekliğin insanlara ait olduğu anlaşılır. Bununla birlikte, bildiğimiz her şeyin daha büyük bir Yaratıcı tarafından yaratıldığını ...

Uzay-zaman içinde sonsuzluk üzerine

merhaba, birinci yazıdan sonra kısa bir yazı ile devam... Sonsuzluk kavramı üzerine bir çoğumuz düşünmüştür mutlaka. sonsuz bir tekrar, sonsuz bir eylem yada nesne...  Eğer uzay-zaman içinde bir sonsuzluktan bahsediliyor ise bu soyut olan "bilgi" değil bilginin sonucu olarak ortaya çıkmış olan nesne/parçacık (vs.)'den bahsedebilmeliyiz. Aksi halde bilgi malum uzay-zamana bağlı değil tersine uzay-zaman bilginin parçası olan bir ifade :) şimdi nesnelerden biri ile hayal edelim, örneğin bir "elma" bu uzay-zaman içinde sonsuz elma olması mümkün müdür?  düşününce, elmayı "elma" yapan tüm "parçacık"ların yine aynı uzay-zamanın içinde bir yer kapladığını ve bu parçacıkların "elma bütünü"ne ait olduğunu görürüz.  uzay-zaman içinde elmadan sonsuz miktarda bulunması demek elmayı "elma" yapan "parçacık"ların olduğu tüm uzay-zamanın içinde de yine "elma" olmasını gerektirir. böyle bir durumda elmayı elma yapan parç...